1980’li yılların başlarından 1990’ların ortalarına kadar bir aralıkta doğan, X kuşağının ardından gelen ve “Millennials” olarak da anılan jenerasyondur Y kuşağı. Z kuşağı ise Y kuşağından sonra, Alfa kuşağından önce gelen, 2010'lu yılların ortasına kadar doğan bireyleri kapsamaktadır. He iki kuşak da COVID-19 salgını sürecinde gerek eğitim gerek iş hayatına dair sorunların ilk elden etkilediği kişilerden oluşmaktadır. Biz de bu haftaki bültenimizde bu iki kuşağın ekonomiye, sosyo-politik düzene ve kişisel hayatlarına dair bakış açılarını dünya genelinde ve Türkiye özelinde ele aldık.
Keyifli okumalar!
Y kuşağının %41'i ve Z kuşağının ise %46'sı çoğu zaman stresli hissediyor. Türkiye’de ise sırasıyla %51 ve %65 olan bu oranlar dünya ortalamasının oldukça üstündedir. Cinsiyete göre bakıldığında ise hem dünya genelinde hem Türkiye özelinde, jenerasyon farkı olmadan kadınlar erkeklerden daha endişelidir.
Y Kuşağının endişe ve stres oranları için tıklayınız.
Z Kuşağının endişe ve stres oranları için tıklayınız.
Ailelerinin refah seviyesi, Türkiye’de hem Y hem de Z kuşağının yarısından fazlasını stres altında hissettirirken, dünya genelinde bu oranlar %50’nin altındadır.
Kuşaklara ve ülkelere göre stres altında hissettiren nedenlerin oranları için tıklayınız.
2021 yılında Türkiye'deki Y kuşağının endişeli olduğu konuların başında %42 oranla işsizlik geliyor.
Y kuşağının endişe ettiği ilk üç konuya buradan ulaşabilirsiniz.
2021 yılında Türkiye'deki Z kuşağının en çok endişelendiği konu, Y kuşağı gibi işsizliktir. Ancak ikinci sıradan, Y kuşağından farklı olarak "cinsel taciz" gelmektedir.
Grafiği incelemek için tıklayınız.
Araştırmaya katılan Türkiye'deki Y kuşağı arasında önümüzdeki 12 ay içerisinde ekonominin kötüleşeceğini düşünenlerin oranı %54 iken, Z kuşağında bu oran %47'dir.
Detaylar için tıklayınız.