“Cam tavan sendromu” yahut “cam tavan” metaforu genel olarak görülmeyen bir üst sınırı ifade eder. Günümüzde genellikle toplumsal cinsiyet yargıları sebebiyle, özellikle kadınların profesyonel yaşamda ilerlemesinin önünce yapay bir engel, potansiyellerini gerçekleştirebilmesi üzerinde görünmez bir sınır olarak karşımıza çıkıyor.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle biz de Türkiye’de iş yaşamında kadınların durumuna dair verileri derledik.
Keyifli okumalar!
2020 yılında Türkiye’de çalışan her 100 kişiden 31’i kadınken, her 100 yöneticiden yalnızca 19,3'ü kadındır.
Türkiye’deki son 3 genel seçimde kadın seçmenler toplam seçmenlerin yarısını oluştururken, kadın adayların oranı %30’un altında kalmıştır.
Seçmenler, milletvekili adayları ve seçilen milletvekilleri arasında kadınların oranları için tıklayınız.
Türkiye’deki toplam öğretim elemanlarının %45,3'ü kadınken; profesörlerin yalnızca %32,4’ü kadındır.
Akademik kadrolara göre kadın ve erkek oranlarına buradan göz atabilirsiniz.
2020 yılında 184,7 bin kişi yüksek teknoloji alanında çalışmaktadır. Ancak bu alanda çalışanların sadece %27,7'si kadındır.
Yüksek teknoloji alanında çalışanların cinsiyete göre dağılımı için tıklayınız.
2020 yılında Türkiye’de ev işleriyle meşgul olduğu için işgücüne dahil olamadığını dile getiren 10 milyon kadın varken, hiç “ev erkeği” yoktur.
Cinsiyete göre işgücüne dahil olamama nedenlerine buradan ulaşabilirisiniz.